Uzay gemilerinde, denizaltılarda ve... ofis binalarında? Daha iyi bir iş yeri deneyiminin kilidini açan yeni nesil sensör teknolojisi

Uzay gemilerinin, denizaltıların ve ofis binalarının ortak noktası nedir? Kulağa oldukça sıra dışı gelen bu üçlünün çalışma ortamları gerçekte ortak bir özelliğe sahip: iş yeri deneyimini geliştirecek gelişmiş sensör teknolojisi kullanmak.
"Ortak ranza kullanımını" içeren uyku düzenleri veya açılır kapanır güneş panelleri gibi özelliklerle hem uzay gemileri hem de denizaltılar dar alanlardan en iyi şekilde yararlanmak üzere tasarlanmıştır. Yerden tasarruf sağlayan bu teknikler doğrudan ofis ortamlarına uyarlanamasa da Verdantix'in yakın tarihli bir raporunda belirtildiği gibi, tesis yöneticilerinin giderek daha fazla odaklandığı sensör teknolojisinin iş yeri deneyimini nasıl iyileştirebileceği konusunda değerli bilgiler sağlayabilir.
Rapor, sürdürülebilirliğin ve kullanıcı refahının kurumsal gayrimenkul stratejilerini şekillendiren en önemli trendler olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Dijitalleşme konusunda geleneksel olarak yavaş kalsalar da bu rapora göre gayrimenkul yöneticileri, teknolojiyi artık iş yeri deneyimini iyileştirmenin anahtarı olarak görüyor.
Hem kullanımı hem de çevresel koşulları izleyen gelişmiş sensör teknolojisi, ofis optimizasyonu ve sürdürülebilir ilerleme söz konusu olduğunda katma değer elde etmek isteyen tesis yöneticileri için net bir çözüm sunuyor. Peki, denizaltıların ve uzay gemilerinin sensör teknolojisini kullanma şeklinden neler öğrenebiliriz?
Çeşitlilik içeren bir iş gücü sağlayan çevik alanlar
Sensör kullanımı salt alan optimizasyonunun ötesine geçerek veriye dayalı karar alma ve faaliyet yürütme süreçlerine de olanak tanır. Örneğin, tıpkı denizaltıların optimum konumlandırma için derinlik, yön ve su sıcaklığı hakkında verilere ihtiyaç duyması gibi, ofisler de ofiste çalışanlar için optimum koşulları sağlamak amacıyla sıcaklık, nem ve aydınlatma gibi koşulları izlemek için çevresel verileri toplayabilir.
Tether ile olan iş ortaklığımız sayesinde, müşteriler bu çevresel sensörleri kullanabilir, tesis yöneticileri de elde edilen verilere göre ofis alanlarını uyarlayabilir, hangi odaların belirli faaliyetlere daha uygun olacağını belirtebilir ve diğer odaları çalışanların ihtiyaçlarına göre adapte edebilir. Örneğin, güneşli bir öğleden sonra ekrandaki o çok önemli müşteri sunumunu görüntülemek için gölgede kalan bir oda veya geniş katılımlı bir toplantı için daha serin bir oda tercih edilebilir.
Örneğin, müşterilerimizin çoğu çevresel sensör verilerini kullanarak ofisin daha soğuk veya daha sıcak alanlarını gösteren 'aktif' bölgeler oluşturuyor. Böylece çalışanlar tercihlerine en uygun konumu seçebiliyor. Sonuçta bu, çalışanların ihtiyaçlarına gerçek zamanlı olarak yanıt veren çevik alanlar yaratıyor ve iş yeri deneyimini iyileştirmeye yardımcı oluyor.
Daha temiz hava, daha iyi konsantrasyon
Ofis yöneticileri, tıpkı bir uzay gemisi komutanının mürettebatının güvenliğinden sorumlu olması gibi, çalışanların sağlığını ve güvenliğini iyileştirmek ve korumak için doğru ayarlamaları yapmakla yükümlüdür.
Oksijen seviyelerinin izlenmesi elbette uzay mürettebatı için hayati öneme sahiptir. Ancak araştırmalar, hava kalitesinin ofis alanlarında da çok önemli olduğunu gösteriyor. Örneğin yüksek karbondioksit seviyeleri, konsantrasyonu ve üretkenliği olumsuz etkileyebilir. Akıllı çevresel sensörler bu değişiklikleri gerçek zamanlı olarak algılayarak tesis yöneticilerinin havalandırma sistemlerini ayarlamalarına ve optimum hava kalitesini korumalarına olanak tanır.
Daha yüksek karbondioksit seviyeleri aynı zamanda havanın daha fazla insan tarafından paylaşıldığı anlamına gelir, bu da grip ve COVID-19 gibi hava yoluyla bulaşan virüslerin yayılmasını hızlandırır. Hava kalitesini sürekli izleyen bu sensörler, havalandırma ve hava temizleme sistemlerinde gerçek zamanlı ayarlamalar yapılmasını sağlayarak enfeksiyonların yayılmasını etkili bir şekilde azaltır ve herkes için daha sağlıklı bir iş yeri ortamı sağlar.
Değişim getiren yenilik
Uzay gemileri ve denizaltılar, ofis binalarına kıyasla çok daha farklı ortamlarda faaliyet gösterse de, alan optimizasyonu, sürdürülebilirlik, refah ve veriye dayalı karar alma ilkeleri evrensel olarak uygulanabilir.
Tesis yöneticileri bu öğrenimleri benimseyerek ve gelişmiş sensör teknolojisini entegre ederek daha iyi bir iş yeri deneyimini mümkün kılabilir ve hem verimli hem de çalışanların ihtiyaçlarını karşılayan alanlar yaratabilir.
Verimli alan kullanımı
Hem uzay gemilerinde hem de denizaltılarda her santimetre titizlikle planlanmış ve alan kullanımını en üst düzeye çıkaracak şekilde tasarlanmıştır. Buna karşılık ortalama bir ofis bazlı iş yeri, kendi potansiyelinin yalnızca %35-50'sini kullanır. Tesis yöneticileri, gelişmiş kullanım sensörlerinden yararlanarak ofis alanının nasıl daha iyi kullanılabileceği konusunda bilinçli kararlar alabilir.
RICOH Spaces gibi bir iş yeri deneyimi platformuna bağlanıldığında, kullanım sensörlerinden elde edilen veriler, bir çalışma yerindeki alan kullanımına ilişkin gerçek zamanlı analizlere dönüştürülür. PointGrab ile gerçekleştirdiğimiz yeni iş birliğimiz sayesinde kullanım sensörlerimiz, alan kullanımına ilişkin gerçek tabloyu gözler önüne sermek üzere, çalışan kişi sayısı, bir dizüstü bilgisayarın açılması ve hatta sandalyelerin arkasına palto asılması gibi çeşitli faaliyetleri izler.
Tesis yöneticileri, az kullanılan alanları belirlemek ve gerekli uyarlamaları yapmak için bu tür bilgileri kullanabilir. Örneğin, önde gelen bir varlık yönetimi ve profesyonel hizmet sağlayıcısı olan Evelyn Partners, ofisini gerçek trafik ve kullanım eğilimlerini RICOH Spaces'a ileten 130'dan fazla Nesnelerin İnterneti sensörü ile donattı. Evelyn Partners, platformu kullanarak ofis düzenini ve hizmet teminini çalışanlarının ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayacak şekilde dönüşümden geçirdi.


Nathan Thomas
Ürün Başkanı, RDx
Bizimle bağlantı kurun
Bir Ricoh uzmanı ile görüşün
Ricoh'un İşletme çözümleri ile iş yerinizi dönüşümden geçirin.
Verimliliği artırın, maliyetleri azaltın ve dijital dönüşüm yolculuğunuzu hızlandırın.